Kerim Demir>> Site içi arama
Hoşgeldiniz Kerim Demir |

Bilgi

YENİ EKLENENLER

İçerik

Kerim DEMİR

Genel uygulama

     4483 sayılı kanun 04.12.1999 gün ve 23896 sayılı resim gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Daha sonra bu kanunun bazı maddelerinde değişiklikler olmuştur. Bu değişiklikler 03.08.2004 gün ve 5232 sayılı yasa ile yapılmış olup, kanunun 3. 4. 5. 12. 13. 15. ve geçici 2. maddeleri değişikliğe uğramıştır.
  
     Bu kanunun eski MMHK dan ayıran önemli hususları şu şekilde tanımlayabiliriz.
  
     1-İl ve İlçelerde daire amirlerinin soruşturma açma yetkileri bu kanunla ortadan kaldırılmıştır.
 
     2-Yapılacak olan ön inceleme daha önceki kanuna göre yapılan soruşturma ile aynı niteliktedir.
 
     3-4483 sayılı yasada “görev sırasında işlenip görevle bir ilgisi olmayan suç” kapsam dışında bırakılmıştır. Eski yasanın kapsamı içerisinde yer alan ve görevle ilgisi araştırılmayan bu suç memur olsun olmasın herkes tarafından işlenebilecek suçlardır. Görev sırasında işlenen suçun eski yasaya göre kovuşturulabilmesi için suçun görevle ilgisini araştırmaya gerek yoktu. Şimdi ise 4483 s.yasaya göre işlenen suçun öncelikle görevle ilişkisinin araştırılması gerekmektedir. Bu durum eski yasaya göre çok önemli bir değişikliktir.
 
      4- Şikayet ve ihbarın soyut ve genel nitelikli olmaması, kişi ve olay belirtilmesi, iddiaların ciddi bulgu ve belgelere dayanması, ihbar ve şikayet dilekçesinde dilekçe sahibinin doğru ad, soyad ve imzası ile iş veya ikamet adresinin bulunması zorunludur. Bu şartları taşımayan ihbar ve şikayetler işleme konulmaz ve durum ihbar ve şikayette bulunana bildirilir.
      Bu durumun istisnası ise “iddiaların şüpheye mahal vermeyecek belgelerle ortaya konulmuş olması halinde ad,soyad ve imza ile iş veya ikamet adresinin doğruluğu şartı aranmaz. (md-4)
 
       5-Yapılan ihbar ve şikayetin ihbar ve şikayet edileni mağdur etmek amacıyla ve uydurma bir suç isnadıyla yapıldığı soruşturma sonucu anlaşılırsa haksız isnatta bulunanlar hakkında C. Savcılığınca resen soruşturmaya geçilir.(Md-15) 
 
       6-Başsavcılar ve yetkili merciler ihbarcı veya şikayetçinin kimliğini gizli tutmak zorundadır.(md-4)
 
       7-Son değişikliğe göre ön incelemeye izin verme yetkisi Büyükşehir, il ve ilçe belediye başkanları, Büyükşehir, il ve ilçe belediye meclisi üyeleri ile il genel meclisi üyeleri hakkında İçişleri Bakanı, İlçelerde belde belediye başkanı ve belde belediye meclis üyeleri hakkında Kaymakam, Merkez ilçelerde belde belediye başkanı ve belde bel.mec.üyeleri hakkında Vali, bunun dışında tüm taşra teşkilatında vali veya kaymakamlar izin vermeye yetkili merci olarak belirlenmiştir.
 
 
 
 
 
 
     
         8-4483’ün 9.md.gereğince soruşturma izni verilmemesi kararına karşı Şikayetçinin de itiraz hakkı bulunduğu için ön inceleme konusu olayı bildiren kişinin Müşteki mi muhbir mi olduğu açıkca belirtilmesi gerekir.(MUHBİR’İN İTİRAZ HAKKI OLMAMASI NEDENİYLE)
        9-Bakanlığımızın 4483 sayılı yasanın uygulanmasına ilişkin yönergesinin 45.md.gereğince ön inceleme raporunun anılan yasada öngörülen sürenin bitiminden EN AZ 5 GÜN ÖNCE karar vermeye yetkili mercie teslim edilmesi gerekmektedir.( KANUNDA BELİRTİLEN SÜRELER KARAR VEREN MAKAMIN NİHAYİ KARARINI KAPSAR)
 
     10-Ön inceleme yapılmasına gerek görülmüyor ise buna ilişkin olarak ARAŞTIRMA RAPORU düzenlenecektir.Bu yöndeki raporlar başka şekilde adlandırılmamasına özen gösterilmelidir.
 
     11- Ön incelem raporunun SONUÇ bölümü diğer bölümlerle birleştirilmeksizin ayrı olarak yazılacak,bu bölümde olayın somut bir biçimde özetlenmesi,FAİL İLE FİİL arasında bağlantının kurulması, olayın HUKUKİ değerlendirmesinin kısaca yapılması ve ÖNERİNİN gerekçesinin belirtilmesi hususlarına dikkat edilmelidir.
 
     12-Ön inceleme raporunda iddia ile, incelenen konu ve varılan sonucun farklı olmamasına dikkat edilmeli, her üç unsur da aynı olmalıdır.
 
    13-Rapordaki iddia bölümü olayın özünü içerecek şekilde kısaca yapılmalıdır.
 
    14-Ön inceleme konusu fiilin aynı zamanda disiplin suçu olması halinde ön inceleme onayında disiplin soruşturması yapılması öngörülmemiş ise DİSİPLİN SORUŞTURMASI İÇİN ONAY İSTENECEKTİR.
        
HANGİ HALDE DİSİPLİN HANGİ HALDE CEZA SORUŞTURMASI YAPILIR?
 
       1-Bir eylem veya işlem TCK veya ceza hükümlü kanunlarda yasaklanmış ve suç olarak belirtilmişse yapılacak olan soruşturma bir ceza soruşturmasıdır. Başka bir ifade ile adli soruşturmadır.
        Bir eylem veya işlem memur tarafından yapılmış ve bu eylem veya işlem memurların uyması gereken kurallar dışında ise yapılacak soruşturma Disiplin soruşturmasıdır. Disiplin soruşturmasını memurun çalıştığı kurumun kurallarına uymaması olarak tanımlayabiliriz.
 
 
BİR SORUŞTURMA DİSİPLİN HÜKÜMLERİ VE 4483 s.k.NA GÖRE BİRLİKTE YÜRÜTÜLEBİLİR Mİ?
 
    1-4483 S.K.na göre verilen ön inceleme emirlerinde, iddia konusu suçla ilgili olarak disiplin soruşturması yapılması da istenebilir. BU DURUMDA ÖN İNCELEME ELEMANININ, EVRAKI TEFRİK ETMEK SURETİYLE DİSİPLİN SUÇU İÇİN AYRI BİR RAPOR VE DOSYA DÜZENLEMESİ GEREKİR. Bu ayrı dosya da ceza soruşturması ile birlikte(4483) yetkili idari mercie verilmelidir. Yani 4483’e göre memur için ön incelemeye başlanılmış olması disiplin soruşturmasına başlanılmasına herhangi bir engel teşkil etmez.
 
KENDİSİNE ÖN İNCELEME GÖREVİ VERİLEN BU GÖREVİ İADE EDEBİLİR Mİ?
 
    1-Ön incelemeye başlayan görevli soruşturmanın bir müfettiş veya denetim elemanının bilgi ve ehliyetini gerektirdiğini ve bu şekilde ön inceleme yapılmasında isabet ve fayda olacağı sonucuna varırsa
     2-ön incelemeyi yürüten kişi kendisinden daha üst konumda olan bir memurun da suça iştirak ettiğini tespit ederse
    İNCELEMEYİ KISMEN YAPARAK DÜZENLEYECEĞİ BASİT BİR İNCELEME RAPORU İLE dosyası yetkili mercie teslim ederek 1. maddede belirtilen durum için müfettiş veya denetim elemanı, 2. maddede belirtilen durum için de daha üst düzeyde bir memurun görevlendirilmesini ister.
 
 
ÖN İNCELEME YAPILIRKEN KONUNUN 3628 S.K. KAPSAMINA GİRDİĞİ ANLAŞILIRSA:
 
    1-Ön inceleme sırasında suç konusunun 4483 s,.k. kapsamında olmadığı anlaşılırsa ön incelemeyi yapmakla görevli olanlar bu konuda TEVDİ RAPORU düzenler. Bu durumda ayrıca ön inceleme raporu DÜZENLENMEZ. Tevdi raporu ile yetinilir. Tevdi raporu ekleri ile birlikte ilgili mercie iletilir. Vali ve kaymakamlar bu tevdi raporlarını ilgili c.savcılıklarına veya ilgili idari makamlara gönderir.
 
Şahitlere yemin verilmesi
 
Madde 56-Şahitler ayrı ayrı ve şahitlikten evvel yemin ederler. Bununla beraber icabında ve hele bir kimsenin şahit sıfatiyle dinlenmesi caiz olup olmadığına tereddüt edilirse yemin, şahitliğinden sonraya bırakılabilir.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

YEMİN ŞEKLİ
 
Madde57-Şahide teklif edilecek yemin şahadetten evvel:(bir şeysaklamaksızın ve bir şey katmaksızın kimseden korkmıyarakbir tesire kapılmıyarak bildiğimi namusum ve vicdanım üzerine dosdoğru söyliyeceğime yemin ederim) ve şehadetten sonra;(Bir şey saklamaksızın,birşeyi katmaksızın kimseden korkmıyarak ,birtesire kapılmıyarak bildiğimi namusum ve vicdanım üzerine dosdoğru söylediğime yemin ederim) şeklinde olur.Yemin verilirken herkes ayağa kalkar.
 
İFADE VE SORGUNUN TARZI:
(CMUK)Madde 135-(Değişik: 18/11/1992-3842/12 md.)
Zabıta amir ve memurları ile Cumhuriyet Savcısı tarafından ifade almada ve hakim tarafından sorguya çekilmede aşağıdaki hususlara uyulur:
 
1.İfade verenin veya sorguya çekilenin kimliği tesbit edilir.İfade veren veya sorguya çekilen kimliğe ilişkin soruları doğru olarak cevaplandırmak zorundadır.
            2.Kendisine isnat edilen suç anlatılır.
3.Müdafi tayin hakkının bulunduğu, müdafi tayin edebilecek durumda değilse baro tarafından tayin edilecek bir müdafi talep edebileceği ve onun hukuki yardımından yararlanabileceği, isterse müdafiin soruşturmayı geciktirmemek kaydı
ile ve vekaletname aranmaksızın ifade veya sorguda hazır bulunacağı bildirilir;
yakınlarından istediğine yakalandığını duyurabileceği söylenir.
4.İsnad edilen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanuni hakkı olduğu söylenir.
5.Şüpheden kurtulması için somut delillerinin toplanmasını talep edebileceği hatırlatılır ve kendisi aleyhine var olan şüphe sebeplerini ortadan kaldırak ve lehine olan hususları ileri sürmek imkanı verilir.
6.İfade verenin veya sorguya çekilenin şahsi halleri hakkında bilgi
alınır.
7.İfade veya sorgu bir tutanakla tesbit edilir. Bu tutanakta;
a) İfade verme veya sorguya çekme işleminin yapıldığı yer ve tarih,
b) İfade verme veya sorguya çekme sırasında hazır bulunan kişilerin isim ve sıfatları ile ifade veren veya sorguya çekilen kişinin açık kimliği,
c) İfade vermenin veya sorgunun yapılmasında yukarıdaki işlemlerin yerine getirilip getirilmediği, bu işlemler yerine getirilmemiş ise sebepleri,
d) Tutanak içeriğinin ifede veren veya sorguya çekilen ile hazır olan
müdafi tarafından okunduğu ve imzalarının alındığı,
e) İmzadan imtina halinde bunun nedenleri yer alı
 
Yeminli Katip Bulundurulması ve Tutanak Düzenlenmesi
(Yönerge)Madde 21-Ön inceleme işlemlerinde ifade alınırken Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 61.maddesi uyarınca bir yeminli katip bulundurulur. Her ifade sonrası bir tutanak düzenlenir. Tutanak, işlemin yapıldığı yeri, tarihi, işleme katılan veya ilgisi bulunan kimselerin isimlerini ihtiva eder.
Tutanaklar, ön inceleme görevlisi, yeminli katip ve ilgililerce imzalanır. İmzadan kaçınılırsa, bunun sebepleri tutanakta belirtilir.
 
 
 
 
 
Tanıklarla İlgili İşlemler
Madde 22-Tanıklar, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 45. maddesine göre çağrılır.
Tanıklıktan çekinme hakları bulunanlar için, bunların dinlenmeleri ve yemin ettirilmelerinde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 47-51. ve 53. maddelerine göre işlem yapılır.
Tanıkların ifadeleri Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 54, 58, 62. ve 216. maddelerindeki esas ve usullere göre alınır.
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 59. maddesi uyarınca dinlenen tanık­lara anılan Kanunun 56. maddesi gereğince dinlenmelerinden önce ayrı ayrı yemin ettirilir. Gerektiğinde veya bir kimsenin tanık olarak dinlenmesinde tereddüt edildi­ğinde yemin, tanığın dinlenmesinden sonraya bırakılır.
Yemin verilmeyecek tanıklar konusunda Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu­nun 52. maddesindeki usuller uygulanır.
Tanıkların yemin şekli ve uygulaması Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 57. ve 58. maddelerindeki esaslara göre yapılır.
Tanığın tekrar dinlenmesi Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 60. madde­sine göre yapılır.
Tanığa Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 61. ve 62. maddelerindeki e­saslara göre soru sorulur.
 
Ön İnceleme Sırasında İstinabe Usulüne Başvurma
Madde 23-Ön inceleme ile görevlendirilen kişiler, zorunluluk hallerinde muhbir veya müştekilerle tanıkların ifadelerini Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu­nun 154. maddesi uyarınca görevlendirecekleri naipler aracılığıyla ve istinabe sure­tiyle alabilirler. Bu gibi durumlarda, naiplerin, yeminli katip bulundurma ve tutanak düzenleme işlerinde usule uygun hareket etmeleri, ön inceleme ile görevlendirilenler tarafından sağlanır.
 
Hakkında Ön İnceleme Yapılanların İfadelerinin Alınması
Madde 24-Hakkında ön inceleme yapılan memur ve diğer kamu görevlileri­nin ifadelerinin huzurda alınarak tutanağa bağlanması esastır.
Ancak, haklarında ön inceleme yapılanlardan mülki idare amirleri, belediye başkanları ve mahallinde bulunamayanların ifadeleri yazılı olarak istenebilir. Zorunluluk hallerinde, diğer memur ve kamu görevlilerinin de ifadeleri yazılı olarak alınabilir.
Yazılı ifade istemlerinde, 4483 sayılı Kanun ile getirilen süre kayıtlaması göz önünde bulundurulmak suretiyle makul bir süre verilir.
Hakkında ön inceleme yapılan memur ve diğer kamu görevlilerinin mahal­linde bulunmaması ve adreslerinin tespit edilememesi halinde, bu durumu kanıtlayı­cı belgeler dosyasına eklenir.
 
 
Bilirkişi Görevlendirilmesi İle İlgili İşlemler
Madde 25-Ön inceleme ile görevlendirilenler, çalışmaları sırasında bilirkişi istihdamıyla ilgili Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 66.-77. maddeleri hü­kümleri doğrultusunda hareket ederler.
 
Keşif
Madde 26-Ön inceleme ile görevlendirilenler, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 78. maddesi uyarınca, çalışmaları sırasında suç delillerinin ortadan kaybolmasına.,engel olmak için keşif yapmakla yetkilidirler.
Keşif yapılmasına ve keşif tutanağı düzenlenmesine ilişkin işlemler, aynı Ka­nunun 78, 161. ve 162. maddelerine göre yürütülür.
 
Zapt ve Arama
Madde 27-Öninceleme ile görevlendirilenler, çalışmaları sırasında. gecik­mesinde sakınca görülen hallere münhasır olmak üzere, hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisinin üst ve konutunun aranması, özel haberleşmesi­ne ilişkin mektup, telgraf ve diğer gönderileriyle eşyanın zapt edilmesi gerektiği takdirde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 86-103. maddeleri hükümlerine göre hareket ederler.
 
 


Kerim DEMİR


Kerim DEMİR(www.kerimdemir.tr.gg)

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol