cankiri yeni
16. yüzyılda Çankırı, Anadolu Eyaleti’ne bağlı 17 sancaktanbirisidir. Bu sancağa 16. yüzyılın ilk yarısında hepsi tımar nahiyesi ve
kadılık olan 9 nahiye (Çankırı, Kal’acık, Tosya, Çerkeş, Kurşunlu,
Koçhisar, Kargı, Milan ve Karıpazarı) kayıtlı iken, 16 yüzyılın ikinci
yarısında Keskin, sonlarında da Tuht’un (Yapraklı) nahiye olmasıyla,
Çankırı’nın kaza sayısı 11’e yükselmiştir.
Çankırı Sancağı’nın 1521-1579 yıllarındaki köy sayısı ile
Cumhuriyet dönemindeki Çankırı Vilayeti’nin 1935-1997 yıllarındaki
köy sayısı kıyaslandığında, köy sayısının değiştiği görülmektedir. Bu
durum Çankırı Sancağı’nın ve Çankırı Vilayeti’nin zaman içerisinde idari
sınırlarının değişmesiyle ilgili olduğu gibi bazı köy yerleşmelerinin
metruk hale gelip terk edilmesiyle de ilgilidir. Cumhuriyet dönemi
öncesinde başta Celali İsyanları olmak üzere bölgede etkili olan isyanlar
bazı köylerin yer değiştirmesine veya terk edilmesine yol açmıştır.
16. yüzyılın 1521 tarihli tapu-tahrir defterlerine göre Çankırı
Sancağı’na kayıtlı 530 köy bulunmaktadır. 1578-1579 tarihli defterlerde
ise Çankırı Sancağı’na kayıtlı köy sayısı 604’e yükselmiştir Cumhuriyet
döneminin başlangıcında yapılan 1935 sayımlarında Çankırı’nın köy
sayısı 463’e inmiştir. Çankırı Vilayeti’nin zamanla sınırları değişmiş ve
böylece 1997 yılında yapılan sayımlarda Çankırı’ya bağlı 385 köyün
kaydı düşülmüştür.
Cumhuriyetin başlangıcından günümüze gelinceye kadar Çankırı
sınırları içerisinde kalan 94 köyün adının değiştiği görülmektedir. Bu
duruma göre, Çankırı’da ki köylerin %24.4’ü nün adı değişmiştir. Bu
köyler şunlardır. Merkez ilçeye bağlı Akören (Akviran),* Alapınar
(Merzi), Altınlı (Reşadiye), Aşağıyanlar (Büyükyanlar), Başeğmez
(Anuza), Çatalelma (Şarklı), Dereçatı (Handırı), Doğantepe (Kavra),
Konak (Karaşıh); Atkaracalar’a bağlı Budakpınarı (Çama), Çardaklı
(Çardak); Bayramören’e bağlı Belenli (Ulumelan), Boğazkaya (Gebil),
Çakırbağ (İsteyehacı), İncekaya (Kızara), Karakuzu (Bağra), Koçlu
(Dema), Oluklu (İsteyekum), Topçu (İsteyetopçu), Yaylatepesi
(Andaboru), Yurtpınar (Şıhlar); Çerkeş’e bağlı Ahırköy (Ahır), Aliözü
(Alagözü), Belkavak (Berkavak), Çalçıören (çalçıön), Dağçukurören
(Dağçüküren), Gelik (Ovacık), Kızıllar (Kınık), Kuzdere (Dereköy),
Yalakçukurören (Yalakçüküren); Eldivan’a bağlı Akçalı (Genek),
Çukuröz (Gedene), Elmacı (Fene), Oğlaklı (Alva), Sarıtarla (Mudun),
Yukarıyanlar (Küçükyanlar); Ilgaz’a Bağlı Alıç (Aluç), Başdibek
(Bucuradere), Belsöğüt (Başlama), Bozatlı (Şıhlar), Çaltıpınar (Gircen),
* Adı değişen köylerin eski adları parantez içerisinde verilmiştir.
Çeltikbaşı (Ayaklı-Çevrenaz), Ericek (Aktaşericek), Gökçeyazı (Kaçan),
Kızılsın (Kıyısın), Kuşçayırı (Dengi), Kuyupınar (Koyunpınar), Sarmaşık
(Çiftlik), Yenice (Mülayimyenice), Yukarıbozan (Ortabozan), Yuvasaray
(Engine), Eskice (Bucureskice), Kızılibrik (Kızılıbrık), Söğütçük (Alpa),
Şeyhyunus (Ahlatcık), Yaylaören (Bucura), Yenice (Bucuryenice),
Yenidemirciler (Bucurademirciler), Yeşildumlupınar (Dumlupınar);
Kızılırmak’a bağlı Sakarca (İshakça); Korkun’a bağlı Gümüşdüven
(Apsarı), Karatepe (Şıhlar), Kesecik (Kisecik), Maruf (Ortayaka),
Yolkaya (Hicip); Kurşunlu’ya bağlı Çatkese (Çatkisi), Çaylıca (Yozgat),
Dağören (Mekören), Dağtarla (Çiğni), Dumanlı (Kurt), Madenli
(Yılanlı), Yeşilöz (Yabani); Orta’ya Büğüören (Büğren), Doğanlar
(Avrateli), Kayılar (Kayıkebir), Kayıören (Kayıviran), Ortabayındır
(Yenicebayındır), Özlü (Buhya), Sakaeli (Sakalini), Yaylakent (Bastak);
Şabanözü’ne bağlı Bakırlı (Arap), Gölpınar (Eregöz) ile Yapraklı’ya
bağlı Aşağıöz (Aşağıbadiğin), Buğay (Buğday), Kıvçak (Kıpçak),
Sazcığaz (Sazcağız), Yakadere (Urvay), Yukarıöz (Yukarıbadiğin),
İkizören (Babsa), Büyükakseki (Buğatekseki), Çevrecik (Samiri), Subaşı
(Kirzeyve), Tatlıpınar (Şıhosman) ve Yamaçbağı (Bayırzeyve)
köyleridir. Bu ismi değişen köyler içerisinde ne yazık ki ismini bizzat 24
Oğuz boyundan alanlarda bulunmaktadır. Bu durum, bölgedeki bazı köy
isimlerinin bir zorunluluktan ziyade bilinçsizce isminin değiştirildiğini
göstermektedir.
Köy adlarını inceleyerek kır yerleşmesinin tarihi, iskân safhası ve
etnik karakteri hakkında bilgiye ulaşabilmek mümkün olabilmektedir.18
Dolayısıyla köy adlarının değiştirilmesi, köyün eski durumunun ve
özelliklerinin ortaya çıkarılmasını güçleştirmekte, bir bakıma köy ile
geçmişi arasındaki adla gelen bağlantıyı koparmaktadır. Köy adlarının bu
önemi üzerinde durulduğu için ülkemizde 1928 yılında ilk defa köy
adları ve bunların bağlı bulunduğu idari bölümleri gösteren çalışmalar
başlatılmıştır. Bu konuda Kültür ve Turizm Bakanlığı 1984 yılında
‘Türk Yer Adları Sempozyumu’ düzenlemiştir. Ayrıca 1940 yılından
başlayarak, 1980 yılına kadar ki yapılan nüfus sayımlarından bahseden
1940, 1945, 1950, 1955, 1960, 1965, 1970, 1975 ve 1980 Türkiye Genel
Nüfus sayımı kitaplarındaki idari bölünüşe göre verilen köy nüfuslarında,
bu köylerin eski adlarına da yer verilmiştir.
Çankırı’da ki köylerin önemli bir kısmı (%49.6) ismini Fiziki
Coğrafya unsurlarından almıştır. Bu unsurlar içerisinde topografik
özelliklere bağlı olarak isimlendirilenler ön plana çıkmaktadır. Kuzeyden
güneye doğru gidildikçe alçalan ve ortasında akarsularla derince yarılmış
bir plato özelliği gösteren Çankırı’da, bazı köylere bulunduğu yerin
topografyasına uygun isimler verilmiştir. Örneğin çevresine nazaran
çukurda yerleşmiş olan köylere Çukurca (Kurşunlu),** Çukuröz
(Eldivan), Göynükçukuru (Çerkeş) gibi topografyayı yansıtan isimler
konulmuştur. Tepeler özellikle çevreye hâkim olan yerler olmaları
sebebiyle yerleşmeler için güvenli bölgeleri oluşturmaktadır. Bununla
birlikte tepeler, eteklerinde su kaynakları bulundurmakta, mera alanı
olarak değerlendirilmekte ve sınırlı tarım topraklarının olduğu yerlerde
tarım alanının işgal etmemek için yerleşim alanı olarak seçilmektedir. Bu
avantajlarına bağlı olarak tepeler köy yerleşmelerini kendilerine çekmiş
ve bölgedeki köy yerleşmelerinden Doğantepe (Merkez), Hıdırlık
(Merkez), Yaylatepesi (Bayramören), Karatepe (Korgun), Sivricek
(Kurşunlu) köylerine isim vermişlerdir. Tepeler gibi bölgenin dağlık
kesimlerinde bulunan Göldağı (Şabanözü), Dağtarla (Kurşunlu) köyleri
de yerine münhasır isimler almışlardır.
Ova veya aşınma ile ortaya çıkan düzlüklere ve çevresine nazaran
düz sayılabilecek alanlara Çankırı’da ova veya ya+zı denilmektedir. Bu
sebeple Ovacık (Merkez, Yapraklı), Aşağıovacık (Kızılırmak), Başovacık
(Kurşunlu) köylerinde olduğu gibi bazı ova köylerine doğrudan ova ismi
verilmişken, Gökçeyazı (Ilgaz), Yazıköy (Ilgaz) ve Akyazı (Yapraklı)
köylerine de yazı denilmiştir.
Bölgede Kızılırmak ve kolları tarafından aşındırma ve biriktirme
faaliyetleri yapılmıştır. Bu faaliyetlere bağlı olarak akarsuların
vadilerinde taraçalar oluşmuştur. Anadolu’da seki olarak ifade edilen
akarsu vadilerindeki yamaç düzlükleri, insanlara hem sarp topografyada
yerleşme yeri imkanı sunmakta ve hem de buralarda akarsular tarafından
biriktirilen verimli topraklarda tarımsal faaliyetler yapılabilmektedir.
Böylece seki alanları köyleri kendisine çekmiş ve buralara yerleşen
Akseki (Bayramören), Ayseki (Yapraklı), Büyükakseki (Yapraklı) ve
Seki (Ilgaz) köylerine seki ismi konulmuştur.
** Köylerin bağlı olduğu ilçeler parantez içerisinde verilmiştir.
Çankırı’da köylerin bulunduğu yerin fiziki özellikleri ve mevki
itibariyle durumları, köylerin adlandırılmasında rol oynamıştır. Bu sebeple,
köylerin isimlerinin önüne kuruldukları yerin mevkisini belirtmesi ve aynı
isimli diğer köyden ayrılması için kuzey-güney, orta-iç-yan-çevre, aşağıyukarı
gibi ifadeler getirilmektedir. Bunlar Akgüney (Bayramören), Güneyköy
(Ilgaz), Güneykışla (Kızılırmak), Kuzeykışla (Kızılırmak), Aşağıyanlar
(Merkez), Yukarıyanlar (Eldivan), Aşağıbozan (Ilgaz), Yukarıbozan (Ilgaz),
Ortabayındır (Orta), İçyenice (Merkez), Çevrecik (Yapraklı) köyleridir.
Çevresine göre geniş, açık ve düzlük alanlarda kurulan köylerin
isimlendirilmesinde mevkilerinin yanısıra topografik özellikleri de
kullanılmıştır. Bu köylere örnek olarak Aşağımeydan (Ilgaz),, Yukarımeydan
(Ilgaz) ve Sarıalan (Kurşunlu) köyleri örnek gösterilebilir. Çankırı’da dağların
üzerindeki geçit yerlerine belen denilmektedir. Mevkisi itibariyle önemli bir
geçit alanında ve boyun noktasında yer alan Belenli (Bayramören) köyüne
bu özelliğine uygun olarak isim verilmiştir. Bölgede Mevkisi itibariyle
isimlendirilen köylerden bazıları da çat ve kese ismini almıştır. Yolların
kesiştiği yer anlamına gelen çat tabirine uygun olarak Alaçat (Merkez),
Dereçatı (Merkez), Çatak (Ilgaz) köyleri bulunurken, kestirme yol anlamına
gelen kese tabirine uygun olarak, Çatkese (Kurşunlu) köyünü örnek vermek
mümkündür. Burası, hem yol çatı olması ve hem de kestirme yolların
kesiştiği noktada da bulunması itibarıyla bu ismi alan yerlerdendir.
Coğrafyanın ilk bakışta gözlemlenen unsularından birisini litolojik
unsurlar oluşturmaktadır. Taşların renk, yaş, fiziki görünüm ve kimyevi
özellikleri ve mineral yapısı köylere isim vermekte etkili olmaktadır. Karataş
(Bayramören), Sarıkaya (Bayramören), Aktaş (Ilgaz), Çakmak (Çerkeş),
Kızılca (Kurşunlu), Taşkaracalar (Kurşunlu), Tuzlu (Merkez) Kayacık
(Yapraklı), Sarıkaya (Yapraklı), köyleri bulundukları coğrafi çevrenin
litolojik unsularını yansıtan örneklerdir. Bunlardan Tuzlu Köyü gerçektende
Acıçay’ın kenarında tuzlu-jipsli seriler üzerinde kurulmuş olduğundan adını
böylece almıştır. Yine Taşkaracalar köyü de yakınında bulunan Erenler
Dağı’ndan çıkarak etrafa yayılan andezit kökenli siyah volkanik kayaçlarla
kaplı bulunan bir arazi üzerinde kurulmuştur. Kayaçların mineral yapısı ve
bunun taşıdığı öneme bağlı olarak ta köylere isim verilmiş, Demirli
(Atkaracalar), Kükürt (Atkaracalar), Madenli (Kurşunlu) köyleri de bu
şekilde isim almıştır. Çankırı’da kayaçlardan isim alan diğer köylerde
Boğazkaya (Bayramören), İncekaya (Bayramören), Yolkaya (Korgun)
köyleridir.
Çankırı’da sudan isimlerini alan köylerden Dereköy (Bayramören),
Kuzdere (Çerkeş), Aşağıdere (Ilgaz), Yukarıdere (Ilgaz), Yakadere
(Yapraklı), Çaylı (Çerkeş), Çaylıca (Kurşunlu), Bademçay (Yapraklı)
köyleri isimlerini dere, çay gibi büyük su kaynaklarından alırken; Alapınar
(Merkez), Budakpınarı (Atkaracalar), Ilıpınar (Atkaracalar), Yurtpınar
(Bayramören), Çatlıpınar (Ilgaz), Yeşildumlupınar (Ilgaz), Bayanpınar
(Kızılırmak), Gürpınar (Şabanözü), Tatlıpınar (Yapraklı) köyleri de
isimlerini pınar isimlerinden almışlardır. Bölgede yeraltı suyunun yüzeye
çıktığı yerlere pınar anlamına gelen göz ve öz gibi isimlerde verilmektedir.
Aşağıalagöz (Kızılırmak), Tepealagöz (Kızılırmak), Yukarıalagöz
(Kızılırmak), Özlü (Orta), Yeşilöz (Kurşunlu), Aşağıöz (Yapraklı),
Karacaözü (Yapraklı), Yukarıöz (Yapraklı), Yalaközü (Çerkeş) köylerine de
bu şekilde isim verilmiştir. Karasal iklim bölgelerinde yeraltısuyuna
ulaşmanın en yaygın yolu kuyular açmaktır. Açılan kuyularda yeterli suya
ulaşılan yerler yerleşmeleri kendisine çekmiş ve kuyular Kuyupınar (Ilgaz)
ve Yerkuyu (Ilgaz) köylerinde olduğu gibi yerleşmelere isim verecek kadar
sakinleri için önem taşımıştır.
Böylece doğal bitki örtüsüne
bağlı olarak fitolojik köy isimlendirmeleri yapılmış ve Çankırı’nın
Aşağıpelitözü (Merkez), Yukarıpelitözü (Merkez), Oymaağaç
(Bayramören), Fındıcak (Çerkeş), Akçalı (Eldivan), Alıç (Ilgaz), Sarmaşık
(Ilgaz), İkiçam (Korgun) ve Karaağaç (Orta) köyleri isimlerini ormanda
yetişen tabii bitkilerden almışlardır.
Araştırma sahasında ormanlık alanların dışında kalan yerlerde de
tabii ve kültür bitkilerinin isimlerini alan, onlara ekler takarak veya
onlardan esinlenerek isimler alan köyler bulunmaktadır. Bölgede
ormanlık sahaların insanlar tarafından tahrip edilmesiyle birlikte, ormanlık
sahalar antropojen step sahası haline gelmiş ve step bitki örtüsünün hâkim
olduğu merkeze bağlı Bozkır köyü ile Korgun’a bağlı Dikenli köyüne step
bitki örtüsü ile ilgili isimler verilmiştir.
Bölgedeki iklime bağlı olarak özellikle su kenarlarında dikilmiş
olan ve bazı akarsuların her iki kenarı etrafında galeri ormanları şeklinde
uzanan kavak ve söğüt ağacı birlikleri bulunmaktadır. Kavak ağacı bölge
için son derece önem taşımakta olup iklimin kurak geçtiği yıllarda
kesilerek satılmakta ve böylece köylüye bir nevi sigorta görevi
görmektedir. Söğüt ise kara ikliminin yegâne yakacak maddesi olmasının
yanısıra taban suyunun yüksek olduğu yerlerde drenaja yardımcı olması
amacı ile dikilen bir ağaçtır. Bu önemleri dolayısıyla Kavakköy
(Bayramören-Yapraklı), İkikavak (Ilgaz), Kavaklı (Ilgaz), köylerine
kavak, Belsöğüt (Ilgaz), ve Söğütcük (Ilgaz), köylerine de söğüt ağacının
isimleri verilmiştir.
Çankırı’nın Yeniyapan
köyü de bu şekilde isim almıştır. Yeniyapan Köyü Cumhuriyetin başlangıcı
ile birlikte Bulgaristan’dan gelerek Çankırı’ya yerleştirilen muhacirler
tarafından Karadibek köyüne bağlı bir mahalle olarak kurulmuş daha
sonrada burası müstakil tüzel köy statüsü kazanmıştır.
Çankırı’daki köy isimlerinde de Oğuz boy, oymak ve aşiretlerinin
isimleri sıkça rastlanılmaktadır. 16. yüzyılda Çankırı Sancağı’nda 1521–
1579 tarihli Tapu-Tahrir Defterleri’ne 43 tane köy yerleşmesi ismini 24
Oğuz boyundan almıştır.23 Bölgedeki köylerin bütünü dikkate alındığında
köy isimleri içerisinde Oğuz boy, oymak ve aşiretlerinden isim alan köy
sayısının fazla olduğu görülmektedir. Bu durumu bölgenin 1071 Malazgirt
Zaferi sonucu bir Uç Bölgesi haline gelmesine bağlamak mümkündür. Oğuz
boy, oymak ve aşiretleri, Malazgirt Zaferi sonrasında Çankırı ve Kastamonu
Uç Bölgesi’ne iskân edilmeye başlanmış ve 1243 Kösedağ Savaşı akabinde
artan Moğol baskısıyla birlikte, Anadolu’nun, en güvenli bölgelerinden
birini teşkil eden Kastamonu ve Çankırı yöresine büyük göç dalgaları
olmuştur. Bölgeye gelen nüfusun iskânıyla beraber kurulan köylere ait
oldukları Oğuz boy, oymak ve aşiretlerinin isimleri verilmiştir. Günümüzde
Çankırı’da 24 Oğuz boyundan ismini alan Bozok koluna mensup 7 Kayı, 2
Dodurga, 1 Avşar ile Üçoklara mensup 5 Bayındır, 1 çavundur, 1 Salur, 2
İğdir, 1 Büğdüz, ve 1 Yuva köyü olmak üzere toplam 21 köy yerleşmesi
bulunmaktadır. Bu köyler şunlardır. Merkez ilçenin Bayındır; Çerkeş
ilçesinin Afşar, Bayındır, Dodurga; Eldivan ilçesinin bağlı Gölezkayı,
Hisarcıkkayı; Ilgaz ilçesinin Kayı, Korgun ilçesinin Kayıçivi; Kurşunlu
Köy isimleri içerisinde bulunduğu bölgenin günümüzdeki tabii
yapısı ile bölgenin geçmişteki yerleşim tarihini, iktisadi ve sosyal
durumunu anlayabilmek açısından önem taşımaktadır. Çankırı’nın
bütünü esas alındığında köy isimlerinin büyük çoğunluğunun 16.
yüzyıldaki durumunu koruduğu anlaşılmaktadır. Ancak Çerkeş’in
Kızıllar (Kınık) köyünde olduğu gibi ismini 24 oğuz boyundan alan bazı
köylerin isimleri değiştirilmiştir. Çankırı’da ki köy isimlerinin tabii
faktörler içerisinde en fazla sudan, beşeri faktörler açısından da Türk
boy, oymak ve aşiretleri ile ören yerlerinden isim aldıkları ortaya
çıkmıştır. Bu durum Coğrafi çevrenin ortaya koyduğu şartlar
çerçevesinde Çankırı’da yerleşmelerin su kenarlarında kurulduklarını,
27 SÜMER, F., (1999), a.g.e., s.380-381.
ÇANKIRI’DAKİ KÖY ADLARI ÜZERİNE COĞRAFİ AÇIDAN BİR İNCELEME 79
suya bağlılık sebebiyle yerleşmelerin su imkânı olan ören yerlerinde
kurulmak zorunda kaldığını ve bu bölgenin güvenli bir Uç Bölgesi
olması sebebiyle yoğun olarak Türk boy oymak ve aşiretlerinin iskânına
uğradığını göstermektedir.
Çankırı bölgesi, bu Coğrafyayı vatan olarak seçen ve Coğrafyanın
Türkleşmesi için uğrunda mücadeleler veren Türk insanın öz değerlerinden
kaynağını almış köy isimleriyle doludur. 24 Oğuz boyundan Türk örf ve
adetlerine kadar Türklüğü çağrıştıran birçok isim Çankırı ‘da köy ismi
olarak kullanılmıştır. Bu sebeple Anadolu’da Türklük bilinç ve şuurunun
oluşmasında ve günümüze kadar devam ederek gelmesinde bu yörenin
rolünün büyük olduğunu söylemek gerekir.