Kerim Demir>> Site içi arama
Hoşgeldiniz Kerim Demir |

Bilgi

YENİ EKLENENLER

İçerik

Kerim DEMİR

divanihumayun

Dîvân-ı Hümâyûn


Osmanlı împaratorluğu'nda, padişah sarayında toplanan ve şimdiki Bakanlar kurulu gibi memleketin önemli işlerini gören, bu arada müracaat dilekçelerini de kabul ederek bir çeşit yüksek mahkeme vazifesi de gören kurumdur. Dîvân-ı Hümâyûn , Topkapı Sarayındaki Kubbealtı dairesinde toplanırdı. Kuruluşu, Orhan Gazi dönemindedir. Devletin ilk zamanlarında devlet işleri ya doğrudan doğruya padişahlar tarafından ya da sadrazamlar tarafından görülürdü. İstanbul'un alınmasından sonra, devlet işlerinin çoğalması, böyle bir divanın kurulmasını gerekli kılmıştır.

Fatih devrine kadar, dîvâna bizzat padişahlar başkanlık ederlerdi. Daha sonra padişah adına veziriâzamlar (Baş Sadrazamlar) başkanlık etmişlerdir. Padişah nerede bulunursa, dîvân orada toplanırdı. Yalnız veziriâzam seferde bulunurken, büyük dîvân onun başkanlığında toplanırdı. Fatih zamanında da dîvân her gün toplanmakta olup, haftada dört gün padişahın huzaruna arza girilirdi. Dîvân-ı hümâyûn toplantıları, 16. yüzyıldan sonra haftada dört güne inmiştir.

Dîvân-ı hümâyûn, 18. yüzyıldan sonra önemini kaybetmesine rağmen, büsbütün ortadan kaldırılmayarak, imparatorluğun sonuna kadar muhafaza edilmiştir.

Dîvân-ı Hümâyûn Üyeleri

Veziriâzam (Sadrâzam): Osmanlıların ilk devirlerinde , veziriâzamlar, ilmiye sınıfından gelmişlerdir. Padişahın mutlak vekilidirler.

Kubbe vezirleri: Veziriâzamdan sonra gelen diğer vezirler ikinci vezir, üçüncü vezir, dördüncü vezir vb. şekilde adlandırılırdı ve sayıları yediye kadar çıkabilirdi. Dîvân müzakerelerinde ve siyasî herhangi bir işin hallinde de tecrübeli devlet adamları olan bu kubbe vezirlerinin fikirlerinden istifade edilirdi.

Kazasker (Kadıasker): 1480 tarihine kadar bir adetken bu tarihten sonra Rumeli ve Anadolu kazaskerlikleri ismiyle iki olmuştur.Kazaskerler, dîvânda, şer’î meselelere bakarlardı kadı ve müdderrislerin atamalarını yapardı..

Nişancı veya Tevkıî: Padişahın adına yazılacak fermanlara beratlara hükümdarların imzası olan turasını çekerdi ayrıca devlete ait toprakların kayıtlarını tutmak bu kayıtları içeren tahrir defterlerindeki düzenlemeleri yapmak nişancının göreviydi.Emrindeki yüzlerce katiple bütün yazışmaları yürütürdü.Nişancının en önemli görevide tahrir defterlerindeki düzeltmeleri ve değiştirmelerin yapılmasıydı.Nişancıdan başka hiç kimse bu işe karışamazdı. Fethedilen yerlerin kayıtlarını tutardı.Önceden reisülküttapla beraber çalışırlardı.Fakat dış ilişkilerimizin ilerlemesinden dolayı reisülküttap yanından ayrılınca yanlız çalışmak zorunda kaldı.Bu yüzdende işlerinden bir kısmı(örn:dış ilişkiler)reisül küttaba verildi.

Defterdarlık teşkilâtına “Bâb-ı Defterî” de denilir. Başdefterdardan sonra Anadolu malî işlerini görmek için Anadolu Defterdarı geliyordu.


-Sadaret Kethüdalığı:1835 yılında, Umûr-ı Mülkiye Nezareti ve 1837 yılında Dahiliye Nezareti olmuştur.


Reisülküttaplık:1836 yılında, Umur-ı Hâriciye Nezareti olmuştur. Reisülküttaplık daha önceden nişancıya bağlıydı.Fakat dış ilişkilerimizin gelişmesiyle 17. yüzyılda nişancıdan ayrıldı.Reisülküttap bugünkü dışişleri bakanı hükmündedir.



Defterdarlık: 1838 yılında, Maliye Nezareti olmuştur. Devletin her türlü maliye işleriyle ilgilenir ve bunları kaydederdi.Ayrıca yıllık gelir-gider durumunu hesaplardı.


Çavuşbaşılık: 1836 yılında, Deâvî Nezareti ve 1870 yılında Adliye Nezareti olmuştur.


Yeniçeri Ağalığı: 1826 yılında Seraskerlik, 1908 yılında Harbiye Nezareti olmuştur. Osmanlı devletinin askeri işlerinden sorumludur.Bugünkü genel kurmay başkanı hükmündedir.


Kapdan-ı Deryâlık: 1878’den sonra, Bahriye Nezareti olmuştur.

Kerim DEMİR(www.kerimdemir.tr.gg)

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol