Kerim Demir>> Site içi arama
Hoşgeldiniz Kerim Demir |

Bilgi

YENİ EKLENENLER

İçerik

Kerim DEMİR

Çankırı nereye bağlıydı


 ÇANKIRI NEREYE BAĞLIYDI?


Çankırı sanıldığı gibi kurulduğundan beri Kastamonu'ya bağlı değildi. Kastamonu'ya bağlandığı dönem 1861 tarihinden sonradır. Bu tarihte Idare-i Umumiye-i Vilayet Nizamnamesi gereğince Anadolu Eyaletine bağlı olan Çankırı, Anadolu Eyaletinin vilayetlere ayrılması nedeniyle  Kastamonu Vilayetine bağlanmıştır. Bu tarihte Kastamonu Vilayeti kendi içinde,
Merkez, Bolu, Çankırı, Sinop sancaklarına ayrılmıstır.

1402 senesinde Timur ile Sultan Bayezıd arasında meydana gelen
Ankara savasında Osmanlı Devleti’nin maglup olması ile Anadolu’nun
toprakları tekrar eski sahiplerine verildi. Candarogulları Çankırı’nın da içinde
bulundugu eski topraklarını ele geçirdi. Hatta Timur, Süleyman Pasa’nın
kardesi olan Isfendiyar Bey’e yardımlarına karsılık olmak üzere Çankırı’nın
güneyinde bulunan ve Kalecik’e kadar uzanan toprakları bahsetti


Rumeli eyaletinin tesekkülünden sonra Anadolu Eyaleti, 1393’de
I.Bayezıt’ın Kara Timurtas Pasayı Ankara’ya Anadolu Beylerbeyi olarak tayin
etmesi ile kurulmustur. Eyalet merkezi önceleri Ankara’dır. Fatih Sultan
Mehmet zamanında Mentese Beyligi’nin Osmanlı hâkimiyetine alınmasından
sonra 1451’de merkez Kütahya’ya nakledilmis, beylerbeyligi rütbesi ise Ishak
Pasa’ya verilmistir. Kanuni Sultan Süleyman’ın ehzadeleri Bayezıd ve
Selim’in Kütahya’yı idare ettikleri 1550–1558 ve 1562–1566 yıllarında eyalet
merkezi tekrar Ankara’ya nakledilmis ancak, 1566‘da 1893 yılına kadar
Kütahya yeniden merkez olmustur.

Çankırı’nın 1836’da Redif-i Mansure Ankara Müsirligine baglandıgını
görüyoruz. Tanzimatla gelen yeni idari yapı dolayısıyla Kayseri, Çankırı ve
Ankara, Bozok (Yozgat) Eyaletine baglandıgını görüyoruz. 1846 yılından
sonra tekrar bir idari taksimata gidilmis ve Çankırı önce Ankara’ya sonra
Kastamonu’ya baglanmıstır.

Daha sora Haziran 1867’de Idare-i Umumiye-i Vilayet Nizamnamesi,
yürürlüge konularak sonuçta devletin vilayetleri, cografi mevkiler ve diger
durumlar göz önünde bulundurularak sancak ve kazaların idari baglılıkları
esaslı bir sekilde ve genis ölçüde yeniden tayin ve tespit edildi. Buna göre
her vilayetin hudutları kendisine baglı bulunan sancak ve kazaların durumları
ciddi bir incelemeye tabi tutularak belirlendi. Buna göre de Anadolu Eyaleti
vilayetlere ayrıldı.119
Bu taksimattan önce Anadolu Eyaleti’ne baglı olan Çankırı Sancagı
1861 yılında idare-i umumiye-i vilayet nizamnamesine göre Kastamonu
Vilayetine baglı bir sancak haline gelmistir. Kastamonu Vilayeti kendi içinde,
Merkez, Bolu, Çankırı, Sinop sancaklarına ayrılmıstır.


XVIII.yy’ın son
çeyregin de Anadolu Eyaleti sınırlarında; Karahisar, Sultanönü, Bolu,
Kastamonu, Ankara, Çankırı, Hüdavendigar Sancakları mevcuttu.


1825 yılına kadar idari taksimatını koruyan Anadolu eyaletleri bu
tarihte degisiklige ugramıs ve Kütahya merkez olmak üzere Afyon ve
Sultanönü ve Ankara’dan ibaret küçük bir idari birim haline gelmistir. Bir süre
sonra Afyon da eyaletten ayrılmıs, nihayet 1841 de Kütahya, Kocaeli, Bolu,
Eskisehir, Karasi, Karahisar-ı sahip Sancakları ile Hüdavendigar vilayeti
tesekkül etmis daha sonra Kütahya’da müstakil sancak olmustur.140
Çankırı bu statülerinden Salyaneli eyaletler sınıfına giren Anadolu
Eyaleti sınırları içinde kalmaktadır.



Osmanlı Devleti eyalet teskilatı sınırları ve baglı sancakların sayısı
zamanla degismektedir. Bunun sebebi zamanla sınırların degismesi ve
toprak kayıpları ile ülke sınırlarının daralması en önemli faktörken daha
sonraları idari yönetimde yapılan degisiklikler nedeni ile degismis olabilir.
Daha sora Haziran 1867 yılında Idare-i Umumiye-i Vilayet
Nizamnamesi, yürürlüge konularak sonuçta devletin vilayetleri cografi
mevkiler ve diger durumlar göz önünde bulundurularak sancak ve kazaların
idari baglılıkları esaslı bir sekilde ve genis ölçüde yeniden tayin ve tespit
edildi. Her vilayetin hudutları kendisine baglı bulunan sancak ve kazaların
durumları ciddi bir incelemeye tabi tutularak belirlendi. Buna göre de
Anadolu Eyaleti vilayetlere ayrıldı.143 Bu taksimattan önce Anadolu Eyaleti’ne
baglı olan Çankırı Sancagı Vilayet Nizamnamesine göre Kastamonu
vilayetine baglı bir sancak haline gelmistir. Kastamonu vilayeti kendi içinde;
Kastamonu Merkez, Bolu Sancagı, Sinop Sancagı, Kengri Sancagı sekilde
taksimata tabi tutulmustur.


Çankırı’nın Kazaları Ve Nahiyeleri
Kaza ticari ve kültürel üstünlügü ile çevrenin merkezi olmus bir kasaba
veya sehir ile böyle bir topluluk merkezini çevrelemis köylerin teskil ettigi idari
bir birliktir. Kaza merkezi olan sehirlerin büyük çogunlugu, Osmanlı öncesi
devirlerde de bulundukları bölgenin siyasi, iktisadi ve kültürel bakımdan
merkezi durumunda olan yerlerdir. Osmanlı Imparatorlugu adli teskilat
bakımından birçok kaza bölgelerine ayrılmıstır. Her kaza birimi dogrudan
merkeze (Divan-ı Hümayun) baglıdır. Bundan dolayı eyalet-sancak seklindeki
askeri teskilattan ayrı olarak tamamen sivil karakterli bir de kaza idaresi
mevcuttur.145 Nahiye mıntıkası birkaç köyü ihtiva ederdi. Teskilatın basındaki
mülkiye amirinin unvanı “Nahiye Müdürü” idi.


Nahiye kavramı Osmanlı idari ıstılahı içerisinde çok degisik anlamlarda
kullanılmıstır. Aynı özelliklere sahip köylerden mütesekkil idari bir bölgeye
denildigi gibi cihet, yön, taraf, bölge, vilayet, divan ve cemaat anlamlarında
da kullanılmıstır.147Nahiye aynı zamanda cografi özelliklerin belirledigi
muayyen bir bölgeyi ifade etmek, idari bir terim olarak da belli bir köyler ve
mezralar grubunu anlatmak için de kullanılmıstır. Nahiyelerinin bazılarının
muayyen bir merkezi yoktur. Tanzimat’tan sonra Osmanlı idari yapısında
önemli degisiklikler olmustur. Kazalara baglı nahiyeler ortaya çıkmıs ve
buralara nahiye müdürleri atanmıstır.


Çankırı ve civarı da fethi müteakip Türklesen bölgeler
arasındadır. Çankırı ve civarına gelen Türkmenlerin büyük bir kısmının
yerlesik hayata geçiste fazla bir zaman kaybetmedikleri anlasılmaktadır. Ufak
bir kısmın konar-göçer hayatı sürdürdügü, zamanla bunların da yerlesik
hayata geçtikleri, 16. yüzyılda çok az bir kısmın ise hâlâ konar-göçer hayatı
devam ettirdikleri belgelerden anlasılmaktadır. Yine 16. yüzyılda bunların bir
kısmının artık yerlesik hayata geçmeye basladıkları görülmektedir. 13 ve 14.

yüzyıllarda Batı Anadolu’nun Orta Anadolu’ya nispetle çok kuvvetli bir sekilde
Türklestigine dair olan görüslerini dikkatli degerlendirmek gerekmektedir.
Zira, bırakın 13 ve 14. yüzyıllardaki durumunu, 16. yüzyıldaki durumuna
bakıldıgında bile Çankırı Sancagı’ndaki Türk nüfusun zimmî nüfusa oranını
yüksektir.149
Bu çalısmada 18.yy Çankırı Sancagı ana hatları ile ele alınacak.
Çankırı’ya baglı diger nahiyeler ve kasabalar baska bir çalısmaya bırakılacak,
simdilik Çankırı Kazası ve Çankırı sehir merkezinin adı geçen yüzyıldaki
durumu incelenecektir.
Çankırı Sancagı, 18. yüzyılın ortalarından itibaren idari merkez olarak
17 nahiyeden meydana gelmistir.




ÇANKIRI 18. YÜZYILDA KENDİSİNE BAĞLI 17 NAHİYEDEN OLUŞAN BİR SANCAK
MERKEZİYDİ.
TABLO 8 VE 17 NOLU ŞER'İYYE SİCİLLERİ ESAS ALINARAK HAZIRLANMIŞTIR.
(Araştırma İ.Yıldız)





Kerim DEMİR(www.kerimdemir.tr.gg)

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol