Kerim Demir>> Site içi arama
Hoşgeldiniz Kerim Demir |

Bilgi

YENİ EKLENENLER

İçerik

Kerim DEMİR

Osmanlı yazisma

46
Bâb-ı Âlî
Dâire-i Nezâret-i Dâhiliye
Aded: 2610
Sadaret Yüksek Makamı’na
Van Vilayeti’nden gelen ve bir sureti ekte sunulan 12 Eylül 1898 tarihli telgrafta Fransa konsolosunun Çölemerik tarafına gittiği ve bundan amacının vilayet merkezi Ermenileriyle Nasturîleri arasında olduğu gibi Çölemerik Nasturîleri arasında ortaya çıkan Katolikliğe yönelişten yararlanmak için Musul’dan gelmiş bir papazla görüşmekten ibaret olacağı; ve
İran’ın Urmiye tarafındaki Nasturîlerin hepsinin Rusya papazlarının teşvikiyle Ortodoks mezhebini kabul etmiş oldukları, ve bunların bizim taraftaki Nasturîleri de yanlarına çekmek hevesi içinde bulundukları, bu bakımdan Katolik papazlarının daha zararsız oldukları
açıklaması ile yapılacak muamele sorulmaktadır. 16 Ağustos 1898 tarih ve 1860 numaralı Sadaret yazısı ile tebliğ edilen padişah iradesi hükmüne göre Ermenilerin Katolik mezhebine dahil olmalarının kabul edilebilir bir tarafının olmadığı, bundan doğabilecek sakıncalar daha önce sunulan 4 Ağustos 1898 tarihli Dahiliye Nezareti yazısıyla açıklanmıştır. Adı geçen
vilayetten gelen haberlere bakılarak gereğinin Sadaret’e sorulmasına Tesrî-i Muamelat Komisyonu ifadesiyle başlanmıştır. Bu konuda gereğinin yapılması tarafınıza bırakılmıştır.
19 Eylül 1898
Dahiliye Nazırı
Memduh



Bâb-ı Âlî
Dâire-i Umûr-ı Dâhiliye
Tesrî‘-i Muâmelât Komisyonu
12 Eylül 1898 tarihiyle Van Vilayeti’nden çekilen telgrafın suretidir.
Fransa Konsolosu Çölemerik tarafına gitmiştir. Amacı vilayet merkezi Ermenileriyle Nasturîleri arasında olduğu gibi Çölemerik Nasturîlerinin de Katolikliğe olan hızlı yönelişinden istifade etmek ve Musul’dan gelen bir papaz ile görüşmek niyetine
dayanmaktadır. İran’ın Urmiye tarafındaki Nasturîlerin tamamının, Rusya papazlarının teşvikiyle Ortodoks mezhebini kabul etmekte oldukları, Rusya papazlarının geçen sene Çölemerik yönüne geçtikleri delilleriyle tesbit edilmiş olduğundan Osmanlı Nasturîlerini
kendilerine çekmek için büyük bir heves içinde olduklarına bakılarak Katolik papazlarının daha zararsız olduklarının göz önünde bulundurulması, ortaya çıkan bunun gibi işlerin vilayetçe takibi ve lazım gelen doğru yolun tayininin nezaretin emir ve talimatlarına bağlı olduğunu arz ederim.



Sadâret
Mektubî Kalemi
Numara: 2610
Tarih: 27 Eylül 1898
Dahiliye Nezareti’ne
26 Eylül 1898
Nasturîleri Katolikliğe yahut Ortodoksluğa dahil etmek için yabancılar tarafından yapılan girişimlerle ortaya çıkan meseleyi içeren Van vilayetinden alınan telgraf suretinin gönderildiği ve Ermenilerin Katolik mezhebine geçmeleri halinde doğacak sakıncaların
yazıyla bildirildiğine dair 19 Eylül 1898 tarih ve 2610 numaralı yazı incelenmiş, sözkonusu ilk yazınız ve o konuda Adliye ve Mezahip Nezareti ile yapılan yazışmalar üzerine Meclis-i Mahsûs-ı Vükelâ tarafından verilen karar 18 Ağustos 1898 tarihinde tarafınıza ayrıntılı bir şekilde bildirilmiş olduğundan ona göre gereğinin yapılması.
Umûm Erkân-ı Harbiye Dâiresi
Dördüncü Şubesi
1296
(Sadaret Yüksek Makamı’na)
Aşiretiyle birlikte yaylakta bulunan Hamidiye Kaymakamı Hacı Bey’in iki bin kadar koyununu Tayyarîler kaçırmış olduğundan bu aşiret ile Livin nahiyesi ve Şeydan ve Kuhpir(?) aşiretleri arasında ortaya çıkan anlaşmazlık ve zıtlaşmanın istenmeyen herhangi bir duruma yol açmaması ve gasbedilen malların geri alınması için Başkale’den yeterli miktarda askeri
müfreze gönderilmiştir. Gasb olayları, önceden beri aşiretler arasında süre gelen basit bir çoban hırsızlığından ibarettir. Önemli bir şey olmadığı gibi büyük bir kısmı geri alınmıştır. Ancak şu sıralar Nasturîleri karıştırmak için Çölemerik taraflarında bulunan Per Defrance, birkaç saf kişiyi gasbedilen mallarını teslim bahanesiyle karışıklık çıkarmak için kışkırttığı
gibi kendisi Hacı Bey’in tutuklanmasını tehditkar ve ısrarcı bir tavırla Çölemerik Kaymakamlığı’na bildirmiştir. Bunun üzerine sözü edilen kişinin hapsedilmesini gerektirecek bir durum olmadığı gibi olsa bile bunun Osmanlı hükümetini ilgilendiren bir konu olduğu ve onun müdahalesine gerek olmadığı hakkında kesin cevap verilmesinin ardından kiliseye giderek ahaliyi toplamış ve Katolik mezhebini övdükten sonra adı geçen aşiretler arasında ortaya çıkan gasb meselesini söz konusu ederek bunun giderilmesi için oraya birkaç altın getirdiğini ve Van’da dört bin lirası olduğu için hiç bir şeyden çekinmemelerini ancak padişahın idaresinde kaldıkça ilerde yine Kürtlerin zulüm ve saldırılarından kurtulamayacaklarını, eğer Fransız tebaasına geçerlerse kendilerini korumak için Fransız askeri getirtileceğini ifade etmiş, ahali de her emrine razı olacaklarına söz vermişlerdir. Sözü edilen gasbı gerçekleştiren
aşiretlerin Şeydan ve Mahuranlı gibi başıboş aşiretler olduğu, Kaymakam Hacı Bey’in hapsedilmesindeki amacın kişisel olmadığı, resmi bir sıfat taşımasından kaynaklanan bir durum olduğu, konunun siyaset alanında başka renkler altında gösterilmek istendiği için adı geçen Per Defrance en kısa zamanda o bölgeden alınması Hudud Kumandanlığıyla Hakkari Mutasarrıflığı’ndan ortaklaşa gönderilen telgrafta bildirilmiş olduğu ve Nasturîler gibi önceden beri karışıklık çıkarmaya meyilli vahşi topluluklar içerisinde böyle bir kimsenin dolaşmasının alçakça bir düşüncenin sonucu olduğu da ortada olduğundan gereğinin yapılması Dördüncü Ordu Müşiriyeti’nden gelen telgrafta bildirilmiştir. Per Defrance’ın oradan alınması gerektiği Bâbıâlî’ye de haber verilmiş olduğundan dikkatli davranılarak bir karışıklık çıkmasına fırsat tanınmaması cevaben adı geçen müşiriyete bildirilmiştir. Bu konuda
gereğinin acilen yapılarak sonucun tarafımıza bildirilmesi Sadaret’in müsaadelerine bırakılmıştır.
2 Ekim 1898
Serasker
Rıza




Bâb-ı Âlî
Dâire-i Hâriciye
Mektûbî Kalemi
Aded: 2529
Sadaret Yüksek Makamı’na
Çölemerik bölgesinde bulunan “Per Defrance”ın aşiretler arasındaki basit olaylardan dolayı hükümetin işlerine müdahaleye cüret ettiği, Nasturîleri kiliseye toplayıp nasıl kötü niyetli telkinler yaparak zihinleri karıştırma cesaretini gösterdiği söz konusu edilerek acilen o bölgeden uzaklaştırılması konusunda Sadaret’in emri gereği yapılan tebligata FransaBüyükelçiliği’nden verilen cevap 25 Ekim 1898 tarihli yazımızda arzedilmişti. Adı geçen Per Defrance’ın o bölgeye bir buçuk ay önce gidişinin, oralarda Katolik mezhebine girdiklerini haber aldığı bazı Ermenilerin kendi arzu ve vicdanlarına uyarak kabul edip etmediklerini araştırıp, doğruysa kendilerine gerekli dîni öğüt ve talimatlarda bulunmak, aksi takdirde mezhep değiştirmelerinin gerçek nedenlerini anlamak amacına yönelik olduğu, araştırma ve dînî öğütlerin verilmesi bittiğinde o bölgeden doğal olarak geri döneceği Fransız
Büyükelçiliği’nden bu kez ayrıca belirtilmiştir. Gereğinin yapılması tarafınıza bırakılmıştır.
29 Ekim 1898
Hariciye Nazırı
Tevfik




Bâb-ı Âlî
Dâire-i Umûr-ı Dâhiliye
Tesrî‘-i Mu‘âmelât Komisyonu
Aded: 1828
Sadaret Yüksek Makamı’na
Van Fransa Viskonsolosluğu görevinde bulunan Per Defrance’ın, aşiretler arasındakibasit bir olay olan koyun meselesini siyasi bir sorun haline getirdiği Fransa Büyükelçiliği haberine dayanılarak vilayetten tebliğ edilen Sadaret telgrafının içeriğinden anlaşılmıştır. Bu
kişinin görevi yaza kadar devam ederse ne gibi sakıncalar doğuracağına ilişkin Hakkari Mutasarrıflığı’ndan alınan 5 Temmuz 1899 tarihli telgrafın sureti Tesrî-i Muamelat Komisyonu ifadesiyle ekte tarafınıza arzedilmiştir. Musul aşiretleri tarafından kaçırılıp
sonradan bölge yönetimi aracılığıyla geri alınarak sahiplerine geri verilen hayvanlar hakkındaadı geçen Defrance’ın Büyükelçiliğe abartılı bildirimde bulunduğunu gösteren resmî evrak gönderilmiştir. Defrance’ın Katolik mezhebine girdiklerini işittiği bazı Ermenilere dînî telkinlerde bulunmak düşüncesiyle Çölemerik taraflarına gittiği Büyükelçiliğin ifadesine atfen Hariciye Nezareti’nden gelen yazı incelendiğinde anlaşılmaktadır. Ancak Defrance tarafından bildirilen olayların kendisiyle Nasturî ruhani reisine karşı olan Nemrud(?) tarafından ne şekilde tertip edildiğini ve sorumluluğu bölge memurlarına yüklenmek istenen hoş olmayan
durumların bu konuda şikayetçi sıfatını takınan tarafın çıkar sağlamak amacıyla yaptığı kötü niyetli davranışların sonucu olduğu resmî ihbar ve soruşturmaları içeren bu evrakta delilleriyle ortaya konulmaktadır Buna göre büyükelçilik Defrance’ı değiştirmeyi uygun
görmezse; konsolosluklarda şifre bulunduğu için Büyükelçiliğe telgrafla yazacağı konuların şifre ile alınıp verilmesine doğal olarak engel olunamayacağı ortadadır. Ancak kendisi ruhban sınıfından iken konsolos vekili sıfatıyla köy köy dolaşarak hükümet yönetimine dokunacak ve fikirleri harekete geçirecek telgraflar göndermesine izin verilemeyeceğinden, Posta ve Telgraf
Nezareti de bu konuda uyarıldığından söz edilmiştir. Gereğinin yapılması hakkında daha önceki haberlere cevaben bu konuda yapılan tavsiyelere dayanarak adı geçen vekile mahallîmemurlarla iyi ilişkilerde bulunması tavsiye edildiği gibi altı aydan beri de şifre telgraf gönderdiğinin Büyükelçilik tarafından bildirildiği Hariciye Nezareti’nden ifade edilmiştir. Van Vilayeti’ne durum bildirildiğinden ve adı geçen livanın telgrafının içeriği de dikkat çekici olduğundan gereğinin yapılarak bildirilmesi yüksek görüşünüze bağlıdır.
17 Temmuz 1899
Dahiliye Nazırı
Memduh
BOA. A. MKT. MHM. 642/2, 698/16





48
Bâb-ı Âlî
Dâire-i Sadâret-i Uzmâ
Mektûbî Kalemi
Halep Vilayeti’nden gelen şifreli telgraf
Halep ve Adana Bölgesi Fevkalade Kumandanı Müşir Edhem Paşa’dan gelen telgrafta Halep Fransa konsolosu olup arabuluculuk göreviyle Maraş’a giden ve daha geri dönmeyen Barthélemy’nin Maraş’ta sürekli konsolos olacağı söylentilerinin yayılmış olduğu, bu kişinin Maraş’ta bulunduğu süre içerisinde sergilediği bazı davranış, düşünce ve hareketlerden bahsedilerek kendisinin görevden alınması için şimdiden gerekli girişimlerde bulunulması gereği 12 Mayıs 1896 tarihli telgraf ve 16 Mayıs 1896 tarih ve on üç numaralı yazıyla bildirilmişti. Ayrıca Barthélemy’nin Maraş’ta söylendiği gibi konsolos sıfatıyla sürekli olarak
bırakılması mümkün değilse de Fransa Büyükelçiliği böyle bir istek ve girişimde bulunduğunda doğacak sakıncanın devlet tarafından cidden gözönünde bulundurulması gereken bir konu olduğunu bildirir, daha önce yazdıklarımın önemini burada da tekrara
mecbur olduğumu arzederim.
10 Haziran 1896
Halep Valisi
Raif


Bâb-ı Âlî
Dâire-i Hâriciye
Mektûbî Kalemi
Aded: 1779
Sadaret Yüksek Makamı’na
Maraş’ta bulunan Fransa Konsolos Vekili Barthélemy’nin uygunsuz hareketlerinden dolayı Fransa Büyükelçiliği’ne gerekli tebligat yapılarak bir an önce görevden alınması yolunda gerekenin yapılması hakkında Sadaret’in daha önceki emir ve yazılarından,
Barthélemy’nin hoş olmayan hareket ve müdahalelerinden söz ederek görevden alınması gerektiğine dair Halep ve Adana Fevkalâde Kumandanı Edhem Paşa’dan alınan yazı ve eklerinin, ayrıca Seraskerlik’ten gönderilen yazının takımıyla gönderildiğine ve gereğinin
yapılmasına dair olan 7 Temmuz 1896 tarih ve altı yüz elli altı numaralı Sadaret yazısı tarafımızdan incelenmiş ve bu konuda Fransa Büyükelçiliği’ne tekrar tebligat yapılmıştı.Barthélemy’nin, bildirildiği gibi Maraş konsolos vekili olmadığı, Halep’teki Fransa
Konsolosluğu memurlarından olduğu ve tahkikat yapmak üzere geçici olarak orada görevlendirildiği, işlerini henüz tamamlayamadığından geri dönemediği, hatta kendisi hasta
olduğundan izin istediği halde görevini tamamlamadığından talebinin yerine getirilemediği, dönüşünün ise kendisine verilen işlerin (görevinin) Osmanlı Hükümeti tarafından onaylanmasına bağlı olduğu, hakkında ileri sürülen şikâyetlerin ve son olaylar sırasında
yapılanlara ilişkin Büyükelçiliğine zorunlu olarak işin aslını bildirmesinden kaynaklandığı Fransa Büyükelçiliği’nden bildirilmiş ve gönderilen belgeler iade edilmiştir.
18 Temmuz 1896
Hariciye Nazırı
Tevfik


Bâb-ı Âlî
Dâire-i Hâriciye
Mektûbî Kalemi
Aded: 1006
Sadaret Yüksek Makamı’na
Fransa Hükümeti tarafından memur olarak Maraş’a gönderilen ve uygunsuz davranışlarıyla saldırgan hâli nedeniyle görevden alınmışken bu defa da Maraş konsolos vekili olarak atanan Barthélemy’nin görevinin ertelenmesi için nezaretimizce bir kez daha
gayret gösterilmesi Meclis-i Mahsûs-ı Vükelâ tarafından kararlaştırılmış, gereğinin yapılmasıifadesiyle gönderilen Sadaret’in 3 Mayıs 1897 tarih ve iki yüz elli dört numaralı cevap yazısı tarafımızdan incelenmiştir. Daha önceki tebligat üzerine Barthélemy bağlı olduğu hükümet tarafından resmen bu konsolos vekâletine atanmış olduğundan beratının verilmemesi Fransa
Hükümeti tarafından bir çeşit hakaret olarak kabul edebilir. Gerçi kendisinin oradan alınması için şimdilik geçerli bir sebep yoksa da Osmanlı Hükümeti’nin bu konudaki arzusuna uygun olarak başka bir yerde görevlendirilmesi şimdiki resmî sıfatının tanınmasına bağlı olduğundan yakında başka bir konsolosluğa atanmak üzere şu anki memuriyetinin onaylanması Fransa
elçisi tarafından ısrarla istenmektedir. Gereğinin yapılması isteğinize bağlıdır.
8 Mayıs 1897
Hariciye Nazırı
Tevfik



Haleb Vilayeti
Mektûbî Kalemi
Maraş Mutasarrıflığı’ndan gelen 1 Ağustos 1897 tarihli şifreli telgrafın sureti
30 Temmuz 1897 (tarihli yazıya) cevaptır. Barthélemy’nin eski mutasarrıf ve dolayısıyla bölge yönetimi aleyhinde göstermiş olduğu öfkeli tavır, adeta düşmanlık dolu davranışlar ve eski mutasarrıf zamanında yapmaktan çekinmediği bazı tecavüzler göz önüne
alınırsa zaman aşımı ve şahıs değişikliği nedeniyle ortadan kalktığı Büyükelçilik tarafından kabul edilen sakıncanın her zaman için geçerli olduğu ve resmi bir sınırlama getirilmesi halinde tamamen genişleyeceği ortadadır. İstanbul Hükümeti’nin dediği gibi kendisinin
görevden alınmasının Maraş’taki memuriyetinin onaylanmasından sonraya bırakılması ve bu konuda ısrar edilmesinin hikmetini anlamak bize düşmezse de daha sonra Maraş Mutasarrıflığınca da hükümeti rahatsız etmek için Mösyö Barthélemy gibi bir resmi vasıta bulunmayacağı da söz konusu değildir. Kendisinin, hareketlerini kontrol altına alma ve
değiştirme kabiliyeti gibi meziyetlerden uzaklığı su götürmez bir gerçektir. Buna örnek olarakküçük bir çocuk olan Ahmed’e karşı olan saldırgan davranışı tavrındaki şiddeti ve tabiatındaki
vahşiliği ortaya koymuştur. Bu konudaki ayrıntılar 8 Temmuz 1897 tarihli şifreli telgrafla bildirilmişti. Kendisi dışardan benimle anlaşmaya istekli görünüyorsa da amacı, hakkındadaha önceki şikayetler nedeniyle onaylanamayan memuriyeti için uyumlu görünerek benden o yolda olumlu bir görüş almaktan başka bir şey değildir. Çünkü bu kişi Maraş’ta Müslüman
olmayan halka karşı kendisine bir merci süsü vermeye çalışmakta ve bu yolda başvuruda
bulunan düşüncesizler hakkında bana sözle haberler göndermekteyse de Hariciye Nezaretinin kırk altı numaralı ve 23 Mayıs 1897 tarihli umumî yazısıyla bütün ayrıcalık isteyenler nazik bir şekilde reddedilmektedir. Bununla birlikte Barthélemy, bölge yönetimi ve Osmanlı askerleriyle müslüman halk için olanca gücüyle iftiralarda bulunmaya çalışmaktadır. Allah
göstermesin eline geçerse hükümeti meşgul edecek bazı problemler çıkarıncaya kadar gayretgöstereceği gidişattan anlaşıldığından düşüncesi, kalemi ve tarzı iyi niyetli olmayan bu kişinin geçici de olsa memuriyetinin onaylanması Maraş için her açıdan ve her zaman için sakıncalıdır.


Makâm-ı Seraskerî
Mektûbî Kalemi
494
Beşinci Ordu Müşiriyeti’nden gelen telgrafta Fransa Hükümeti tarafından konsolosvekili olmak üzere Maraş’a gönderilen ve Osmanlı Hükümeti tarafından bildirilen bazısakıncalara dayanılarak henüz memuriyeti onaylanmamış olan Barthélemy’nin karışıklık
çıkarma eğilimli ve Osmanlı Devleti için fazlasıyla kötü düşünceli bir kişi olduğu, öncedenberi Osmanlı hükümeti, Müslüman halk ve Osmanlı askerleri aleyhinde iftiralarda bulunduğu ve Konsolosluğa Hıristiyanlar için bir merci süsü vermekle birlikte bazı düşüncesiz
Ermenileri Müslümanlar aleyhinde kandırmak gibi tahriklerden geri durmadığı, gerçi
mutasarrıf paşa ile anlaşmasına meydan veriliyorsa da Maraş’ta memuriyetini ve ikametini sürdürmesi sakıncalı olduğundan bir an önce oradan uzaklaştırılması yolunda gereğinin yapılması Maraş Kumandanlığı’ndan telgrafla belirtilmiş olduğu bildirilmektedir. Gerçekten bu özelliklere sahip yabancı bir memurun memuriyetini sürdürmesi yüzünden doğacak
sakıncalara dayanarak bölgeden gelecek haberlere göre kendisinin hemen Maraş’tan uzaklaştırılması konusunun acilen ele alınması gerektiği bildirilmiştir. Buna göre gereğinin yapılarak bildirilmesi görüşünüze bağlıdır.
21 Ağustos 1897
Serasker
Rıza



Bâb-ı Âlî
Dâire-i Hâriciye
Mektûbî Kalemi
Aded: 2485
Sadaret Yüksek Makamı’na
Maraş Fransa Konsolos Vekili Barthélemy’nin bugünlerde vilayet içerisinde dolaşmasının bölge memurlarınca şüpheyle karşılandığı Halep valiliğince de bilinmektedir. Öteden beri görülen uygunsuz davranışlarından dolayı oradan alınması için girişimlerde
bulunulmasının padişah buyruğu gereği olduğunun belirtildiği ve gereğinin yapılarak bildirilmesi ifadesini içeren 23 Eylül 1897 tarih ve dokuz yüz doksan yedi numaralı Sadaret yazısı tarafımızdan incelenmiştir. Daha önce de yapılan uyarılara dayanılarak bu konsolos
vekilinin azli konusunda zaten Fransız Dışişleri Bakanı nezdinde gerekli girişimlerde bulunulduğu, bu konuda yakında uygun bir sonuç alınacağının kuvvetle umulduğu ve gecikmenin Dışişleri Bakanının şu günlerde Paris’te olmamasından kaynaklandığına dair
Paris elçisinden alınan 27 Eylül 1897 tarih ve dört yüz yetmiş dokuz numaralı telgrafın tercümesi, bu konuyla ilişkin 27 Ağustos 1897 tarihli Sadaret yazısıyla gönderilmiş olan evrakın iadesiyle birlikte sunulmuştur.
28 Eylül 1897
Hariciye Nazırı
Tevfik




Bâb-ı Âlî
Dâire-i Sadâret
Âmedî-i Divân-ı Hümâyûn
715
Maraş Fransız Konsolosu Barthélemy’nin bazı bölgeleri gezerek Ermenilerin fikirlerini bozmak için nasıl çalıştığına ve kendisinin orada bir dakika bile bulunmasının sakıncalarına dair Halep Vilayeti’nden gelen telgraf ekte sunulmuştur. Barthélemy’nin oradan
uzaklaştırılması hakkında padişah buyruğu gereği yapılmış olan girişimlerin üzerinde durularak acilen neticesinin yazılması Hariciye Nezareti’ne bildirilmiş, gelişmelerden vilayetin de haberdâr edildiğinin padişaha arzı uygun görülmüştür.
9 Ekim 1897
Sadrazam
Rifat


Bâb-ı Âlî
Dâire-i Sadâret-i Uzmâ
Mektûbî Kalemi
Halep Vilayeti’nden gelen şifre telgraf
Zeytun Kaymakam muavininin bildirdiğine göre Maraş Mutasarrıflığı’ndan alınan telgrafta: Mösyö Barthélemy Zeytun’a gelmiş, görüşme esnasında İslam ahalinin silahlı ve Hıristiyanların silahsız olduklarını, İslamların saldırılarını sürdürdüklerini, sataşma esnasında
ve karışıklığın ardından Elbistan, Kızılöz, Çukurhisar ve Göksun’da öldürülen Ermenileri
belirtmiştir. Kendisine olayların oluş şekline dair ikna edici cevaplar verilmiş ve bir dereceye kadar susmak zorunda bırakılmıştır. Barthélemy tarafından fikir ve niyetinin anlaşılması amacıyla yanına gönderilen Nazaret Çavuş’a kargaşada esir olan askerlerin Zeytun’u yakmaya kalkışmış oldukları halde ahalinin onları kurtarmış olduğu, yerlilerin dışarı gidip
gelemedikleri, hükümetin Hıristiyanların silah taşımalarını engellediği halde İslamlara silahsız gezmemelerini tenbih ettiği ve Hıristiyanlardan orada ölenlerin katillerinin görünürde yakalanarak Maraş’a gönderildikleri halde İslam ahali tarafından bunlara yardım ve bahşiş verenlerin salıverildiğine dair bir takım sorular sorulmuştur. Sözü edilen şahsın görev harici
bu gibi ifade ve itirazlarda bulunmasının yaradılışından kaynaklanan düşmanlık olduğu, kendisinin bu şekilde dolaşmasının idare açısından son derece tehlikeli olacağı, Göksun ve Andırın taraflarına da gideceği haber alındığından derhal kaymakam vekaletinde bulunmak üzere Tahrirat müdürünün Göksun’a gönderileceği, Barthélemy’nin Ermenileri silahlandırma
fikrini yayarak dolaşmasının engellenmesi gerektiği bildirilmiştir. Sözü edilen şahsın daha önceki hareket ve tavırları muhtelif tarihlerde telgraf ve yazılarla ayrıntılı olarak bildirildiğinden bunun bir dakika bile oralarda kalmasının sakıncaları tekrar bildirilmiştir.
Gereğinin yapılması görüşünüze bırakılmıştır, arzolunur.
8 Ekim 1897
Halep Valisi
Raif


Makâm-ı Seraskerî
Mektûbî Kalemi
Maraş’ta kendisine Fransız Konsolosu süsünü vermekte olan Mösyö Barthélemy’nin Elbistan taraflarında sergilediği tutum ve davranışlar hakkında Halep ve Adana Fevkalade Kumandanlığı Vekaleti’nden gelen telgraf üzerine durum 12 Ekim 1897 tarihli hususi yazımla bildirilmişti. Sözü edilen şahsın Ferniz taraflarına giderek o bölgede bulunan Ermeni köylerindeki ahali arasında eli silah tutan kaç tane erkek nüfus bulunduğunu araştırdığına, ve daha başka zarar verici girişimlerde bulunduğuna dair bazı bilgi ve araştırmaları içeren Kumandandanlık vekaletinden gelen telgraf sureti sunulmuştur. Bâbıâlî’ye de bilgi verilmesi uygun görülmüştür.
16 Ekim 1897
Serasker
Rıza



Makâm-ı Seraskerî
Mektûbî Kalemi
Adana’da bulunan Adana ve Halep Fevkalade Kumandanı Ferik Ali Muhsin Paşa’dan
gelen 15 Ekim 1897 tarihli şifreli telgraf sureti
Ferniz’e gittiği daha evvel bildirilen Maraş Fransız Konsolosu Barthélemy Ferniz’e varışında oradaki ve etraftaki Ermeni köylerin ahalisini çağırarak bunlardan ne kadarının erkek ve ne kadarının kadın olduğunu ve silah kullanmaya gücü yeten kaç kişiyi
bulabileceğini açıkça soruşturmuştur. Bu bölge ile Göksun ve havalisindeki Ermeni köylerinden bir çok kişi gelerek yardım suretiyle sağlamış oldukları erzakları hükümetin onlardan vergi adıyla sözde zorla almakta olduğu şikayetinde bulunmuşlardır. Civar köylerin Hıristiyan ileri gelenleri ile halk tabakasını yanına davet ederek gizlice kendileriyle konuşmuş ve yine
gece söz konusu köyün erkek ve işe yarar ahalisinin nüfuslarını elindeki deftere kaydetmiştir. Ahlal’daki (?) İslamların silah taşımasına rağmen Hıristiyanların engellenmesinin sebepleri ve buna benzer asayişi ihlal ettirecek pek çok faydasız soruşturmada bulunmuş, buradan da Göksun yönüne hareket etmiştir. Daha önce verilen talimat üzerine Barthélemy’ye hürmeten
refakatine verilip gizlice durumunu araştırmakla görevlendirilen Zeytun Polis ve Ferniz nahiyesi müdürü tarafından alınan rapora dayanarak Zeytun Kumandanlığı’ndan gelen telgrafta bildirilen malumat arzolunur.


Bâb-ı Âlî nezdinde
Fransa Büyükelçiliği
Fransa’nın Maraş konsolos yardımcısı; Ermeni Protestan Metcherian’ın, ikisi jandarma
kılığında onbeş silahlı kişi ile birlikte M. Barthélemy’nin çıkışını beklemek üzere iki defa
konsolosluğun kapısına geldiğini ve şahitler huzurunda yetkililerin onu öldürmesi için
kendisine bağırarak emir verdiğini bildirmektedir.
Fransa Büyükelçiliği, Bâbıâlî’den mahalli yetkilileri derhal düzeni sağlamaları ve
Maraş’taki konsolos yardımcısının güvenliğini temin etmeleri için gerekli tedbirleri almaları
yönünde harekete geçirmesini istemektedir.

Bundan böyle Maraş’ta meydana gelecek her olayın sorumluluğu Bâbıâlî’de olacaktır.
22 Ekim 1899
(Yazıdaki ser uslup ve küstahlığa bakın, Fransız Büyükelçiliği koskoca Osmanlı'ya nasıl kafa tutuyor)

Bâb-ı Âlî
Dâire-i Hâriciye
Mektûbî Kalemi
Aded: 2386
Sadaret Yüksek Makamı’na
Metcherian adlı Protestan bir Ermeninin ikisi kılık değiştirmiş jandarma olmak üzere onbeş kişiyle Maraş Fransa Konsolos Vekili Barthélemy’nin çıkışını beklemek üzere iki defa konsolosluğun kapısına geldiği ve Barthélemy’yi öldürmek için memurlar tarafından emir verilmiş olduğunu şahitler huzurunda söylediği konsolos vekili tarafından Büyükelçiliğe
bildirilmiştir. Bunun üzerine Fransız Büyükelçiliği’nden huzur ve güvenliğin derhal sağlanarak Barthélemy’nin korunması için gerekli tedbirlerin alınması hususunun bölge memurlarına emredilmesi istenmiştir. Ayrıca o bölgede çıkması muhtemel tüm olaylardan
Osmanlı Hükümeti’nin sorumlu tutulacağı da ilave edilmiştir. Hükümet memurlarının böyle kışkırtmalarda bulunmayacakları bilindiğinden bunun serseri tarzında bazı kişilerin hareketleri olarak kabul edilmesi gerekeceği Fransa Büyükelçiliği baştercümanına cevap olarak bildirilmiş ve buna da Barthélemy’nin kötü hal ve şöhretinin sebep olmasının doğal
olduğu, defalarca talep edildiği gibi kendisinin bir an önce buradan alınması gerektiği belirtilmiştir. Bunun üzerine büyükelçilik tercümanı, elçinin bu konuyu Paris’e yazdığını, Barthélemy’nin yakında oradan alınacağını ifade etmiştir. Bu yüzden şu sıralar bir olay
çıkmasına meydan verilmemek üzere bu konuda telgrafla bölgeye gerekli emirlerin verilmesi Sadaret’in isteğine bağlıdır.
22 Ekim 1899
Hariciye Nazırı
Tevfik
BOA. A. MKT. MHM. 651/17
Y. MTV. 168/65
Y. A. HUS. 377/54
HR. SYS. 2793/12
 

Kerim DEMİR(www.kerimdemir.tr.gg)

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol